ELMAS

Elmas doğal mineraller arasında en sert olanıdır. Kristalen karbon olarak da da tanımlanabilen elmas, bilinen en yumuşak minerallerden biri olan grafitle aynı kimyasal özelliklere sahiptir. Bu iki mineral arasındaki sertlik farkı, minerallerin kristal sistemlerini oluşturan karbon atomlarının dizilimlerinden kaynaklanmaktadır.

Elmas kelimesi eski Yunancada “yok edilemez” anlamına gelen “adamas” kelimesinden türemiştir. Elmasların süs taşı olarak değerlendirilmesi yaklaşık 2500 yıl önce Hindistan’da dini simgeler olarak kullanılmasına dayanır. Elmasların kazıcı ve delici aletler olarak kullanımı ise tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Elmasların popülaritesi, artan rezervler, elmas işletmeciliğinde kullanılan tekniklerin gelişmesi, dünya ekonomisindeki büyüme, yaratıcı ve etkili reklam teknikleri sayesinde 19. asırdan sonra belirgin bir şekilde yükselmiştir.

Elmasın sertliği ve ışığı yüksek oranda dağıtabilme özelliği bu minerali endüstriyel uygulamalarda ve süs eşyalarında kullanılabilir hale getirmiştir. Elmas sıra dışı özellikleri olan mineraller olarak kabul edilmektedir. Elmasın niteliğini belirleyen dört farklı unsur vardır; karat, saydamlık, renk ve kesim. Sentetik elmas doğal elmasa göre yılda yaklaşık dört kat daha fazla üretilmesine rağmen, üretilen sentetik elmasların büyük çoğunluğu sadece endüstriyel amaçlı kullanıma dayanan küçük şekilsiz elmaslardır.

Elmasların yaklaşık %49’u Orta ve Güney Afrika’dan çıkartılmaktadır. Bununla birlikte Kanada, Hindistan, Rusya, Brezilya ve Avustralya’da önemli kaynaklar bulunmaktadır.