26 Ağustos 2012 Pazar

TOPAZ



  Bugün çeşitli adlarla (kuvars topazı, İskoç Topazı, Madeira Topazı vs) ticareti yapılan topaz, aslında çok ender bulunan flüorlu aluminyum silikat yapısında, yarı-değerli taş özelliğine sahip bir silikat mineralidir.
Topazın adının kaynağı ile ilgili iki farklı düşünce vardır. Bunlardan ilkinde sözcüğün kökeninin Eski Yunancada “aramak” anlamına gelen “topazos” olduğunu iddia edilir. Efsaneye göre Kızıl Deniz’de olduğu varsayılan ve kahverengimsi-yeşil ve sarı-yeşil peridotun çıkarıldığı gizemli bir adanın –Zebercet Adası veya Aziz John Adası- bu değerli minerale adını verdiği düşünülmektedir. Diğer bir düşünceye göre ise Eski Sanskritçede “ateş” anlamına gelen “tapas” sözcüğü topazın adının kaynağıdır.
Katışıksız hali genellikle sarı renkte bulunan topaz, renksiz, mavi, yeşil, pembe, turuncu veya kahverengi renklerde de gözlenebilir.
Topazın, magma kristalleşmesinin son evrelerinde açığa çıkan flor içeriği yüksek gazlarla oluştuğu düşünülmektedir. Topaz kristalleri yüksek derecede asidik magmatik kayaçlarda oluşur. Buna en güzel örnekler riyolit ve granit kovukları, kalay (Sn) içeriği yüksek granitik pegmatit daykları ve yüksek sıcaklık damarlarıdır. Pegmatitler değerli topazın birincil kaynağıdır. Çoğunlukla kasiyerit ile birlikte rastlanılan topaz, bu kalay cevheri için iyi bir göstergedir. Topazın genellikle birlikte bulunduğu mineraller apatit, beril, kasiyerit, feldispat, flüorit, mika, kuvars ve turmalindir.
Topazın bilinen en eski kaynağının Almanya’nın doğusunda bulunan Schneckenstein yakınları olduğu düşünülmektedir. Diğer önemli kaynaklar ise Brezilya, Galler, İskoçya, Amerika Birleşik Devletleri, Tazmanya, Sri Lanka, Rusya ve Çin’dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder