3 Eylül 2012 Pazartesi

SEVGİ...


Bazen bir şarkıya dalar hüzünleniriz. Bazen eski bir anıya..Bazen tatlı bir gülümseme gelir aklımıza bazen tatlı bir buse...Hepsinde sevginin izleri vardır, geçmişte kalan ama hala yaşanan... Şimdi herşeyi bir kenara bırakın! Ve geçmişte kalan tatlı bir anınızı düşünün. Düşünün hadi.. Tamam.. Şimdi o anınıza geri dönün ve yine aynı şeyleri yaşamaya çalışın.. 

Mutlu oluyorsunuz, değil mi? İşte bunun sebebi, içinizdeki o sevgi pınarıdır. Bazen geçmişte yaşanan acı olaylar gelir aklımıza. Düşünürüz! Acı ile dolar yüreğimiz. Ama yine de mutlu olmaya çalışırız. Çünkü yüreğimizde hala sevgi kıpırtıları vardır. İşte, bu sevgi yener geçmişte yaşadığımız acı izleri. Çoğu zaman haksızlıklarla karşılaşırız, kötülüklerle, yalanlarla, acılarla..Ve bir an içimizdeki o sevgi bile zaptedemez bizi. Karşılık vermek isteriz yapılan haksızlığa, kötülüğe. Bu dünyada, arkamızdan övgüyle söz edilecek bir olay varsa, o da sevgi adına yaptığımız bir olay olacaktır. Çünkü herşey bu dünyada kalır. Hiç kimse çok sevdiği bir şeyi beraberinde götüremez. Ancak, yaptığı ve yapacağı kalıcı şeyler, ona çok şey kazandırır. Sevgi adına yapılan kalıcı şeyler ne olabilir? Bu soruya aslında birçok cevap verilebilir. İnsanları sevmek, onlarla iyi geçinmek, sevgiye inanarak yaşamak bile, sevgi adına yapılmış kalıcı şeylerdir. Tabi sevgiyi, sadece hissetmek yerine, bunu uygulamaya geçirmek daha kalıcı olur. Sevgiyi uygulamaya geçirmek, sevgiyi hissederek yaşamaktır. Sevgiyi yoğun olarak yaşayan biri, zaten sevgi adına iyi birşeyler yapıyor demektir. Elimizden geldiğince sevgiyi doya doya yaşayalım! Sevgiyi yaşadıkça, yaşam daha da renklenir. Kişinin mutlu olabileceği bir kozu olur elinde. Sevgi bir umuttur, sevgi mutluluktur... Sevgiyi ifade etmek çok basittir. Annemize sarılmak bile bir sevgidir... Sıcak bir gülümseme, bir sevgi ifadesidir. Bunları yapmak çok mu zor? Sevgiye inanan için hiç te zor değil. Sevgide ayıp olmaz. Bırakın çıksın içinizdeki duygular. Göstersin kendini insanlara. Onlar da mutlu olsun, sizin mutlu olduğunuz gibi. Unutmayın ki; Sevgi öğrenilmez.. Sevgi öğretilmez... O, zaten insanın içinde var olan bir duygudur. Ama o duyguların dışa vurulabilmesi için yardımcı olunur. O duyguların herkese aşılanması için... 
Bazen bir çocuk görürüz.. Yapayanlız, soğukta, aç ve çaresiz... Hüzünleniriz, gitmek isteriz yanına, kucaklamak, okşamak gelir içimizden çocuğu. Yardım etmek isteriz ona. Kimsesizdir, sevgiye muhtaçtır diye..Ama çoğu zaman gidemeyiz yanına. Birşey engeller bizi. İçimizde ona karşı yoğun duygular hissederiz ama bunu harekete geçiremeyiz. Sanki "mutlaka başka biri yardım eder" düşüncesine kapılırız. Ama o an düşünemeyiz, o "başka biri" nin biz olmamız gerektiğini. Sevgiyi uygulamaya geçirmek , "başka biri" nin yapacağı şeyi, bizim yapmamızdır.Sevgi, bu şekilde aşılanır.. Sevgi ancak o "başka biri" nin yapacağı şeyi, kendimizin yapmasıyla gerçekleşir, "başka biri" ni beklemeyin... Çünkü "başka biri "de, "bir başka biri" ni bekleyecektir..Ve o çocuk, hep "birilerinin" sevgisine hasret yaşamaya mahkum olacaktır.. Sevginizi göstermek için geç kalmayın... Unutmayın! Sevgi öğrenilmez... Sevgi öğretilmez... Sevginizi paylaşın... Herkes ortak olsun sevginize... Sevgi paylaşılınca kutsallaşır 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder