Kan rengi, kıpkırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla adaştı da. Rose...
Gül... Kocasının sevgili Rose'u... Her yıl Sevgililer Günü'nü kapının önünde
bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç
aksamadan. Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına
bırakılmıştı.. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte..Her yıl
güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı: "Seni, geçen sene
bugünkünden, daha çok seviyorum..."Birden, bunların son gülleri olduğunu
düşündü.. Önceden ısmarlanmış olmalıydı.. Öleceğini nasıl bilebilirdi?.. Zaten
her şeyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi, yumurta kapıya gelmeden...
Gülleri özenle içeri
taşıdı..saplarını kesti, vazoya yerleştirdi..Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin
kendisine gülümseyen fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda
oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce.. Bitmek bilmeyen bir
yıl geçti.. Yapayalnız ve hüzün dolu bir yıl.. Sonra bir sabah kapı çalındı..
Tıpkı eski günlerde olduğu gibi..Kırmızı gülleri, üzerinde küçük kartıyla
birlikte eşikteydi.. Sevgililer Günü'nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı.
Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı... Onu bu kadar
üzmeye kimin hakkı vardı? "Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eşinizi
geçen yıl kaybettiniz.Telefon edeceğinizi de biliyordum.. Bugün size yolladığım
gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemişti.. Hep öyle yapardı zaten,
hiç şansa bırakmazdı. Dosyamda talimat var. Bu çiçekleri size her yıl
yollayacağım. Bir de özel kart vardı, kendi el yazısıyla. Bilmeniz gerek diye
düşünüyorum.. Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart..." Rose
hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapattı.
Parmakları titreyerek zarfı
açtı.. " Merhaba gülüm" diye başlıyordu, kart.. " Bir yıldır ayrıyız.
Umarım senin için çok zor olmamıştır. Yalnızlığını ve acılarını
hissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydım neler çekerdim kim bilir? Sevgi
paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor. Seni kelimelerle anlatılmayacak
kadar çok sevdim. Harika bir eştin dostum, sevgilim benim... Sadece bir yıldır
ayrıyız. Kendini bırakma. Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum. Onun için
bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak. Onları kucağına aldığında
paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.. Her zaman da
seveceğim. Ama yaşamalısın. Devam etmelisin... Lütfen.. Mutluluğu yeniden
yakalamaya çalış. Kolay değil,biliyorum ama bir yolunu bulacağına
eminim....Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek. O gün
çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol
edecek. Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip
seninle yeniden ve ebediyen kavuştuğumuz yere bırakacak..SENİ SEVİYORUM GÜLÜM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder