27 Ocak 2013 Pazar

Orkide


 

Orkide bir çenekli bitkilerin salepgiller (Orchidaceae) ailesinden olan bitkilere verilen addır. Çiçeklerin en kıymetlisi ve pahasıdır. Renklerine, biçimlerine göre değerleri değişen birçok çeşitleri vardır. Vatanı Amerika, Hindistan ve Avustralya’nın sıcak bölgeleridir. Avrupa’ya ilk kez 1731 yılında getirilmiştir. Yetiştirilmesi çok zordur. Ancak ısı ve rutubet derecelerinin ayarlanması sayesinde seralarda ve evlerde yetiştirilebilir.

Orkideler günümüzde, güllerin ve lalelerin yerini alan ‘lüks çiçekler’ olarak kabul edilirler. Bu çiçeklerin görkemli taç bölümleri en değerli kesimleridir. Dayanıksız ve yalnızca sıcak seralarda yetiştirilebilir, egzotik kökenli bitki olmaları değerlerini daha da arttırır. Bununla birlikte, orkideler ovalık bölgelerden dağlara kadar her yerde yetişirler. Avrupa’ da yetişen türleri çoğunlukla çok güzeldir, ama çok seyrek olarak büyük çiçeklidirler. Orkideler, bitkibilimcileri güzellikleriyle değil, çok fazla evrim geçirmiş düzeyleriyle ilgilendirirler. Kuşkusuz, orkideler, yumurtalıkları alt durumlu olan, örnek olarak süsen bitkisinin alınabileceği zambakgillerden (Liliaceae) çıkmışlardır. Bununla birlikte, son derece değişmiş olan çiçekleri düzgün değil, ama yukarıdan aşağıya yada sağdan sola uzanmış olarak ‘bir bakışımlı’ dırlar ve taç yapraklarından biri (labellum = dudak) öbürlerinden çok farklı hale gelmiştir. Aynı zamanda, çiçekteki eşeysel öğeler kuvvetli bir evrimin etkisinde kalmışlardır. Çiçekte yalnızca iki (yada bir tek) erkekorgan kalmıştır. Erkekorganların hepsi dişiorganın boyuncuk bölümüyle kaynaşarak çiçeğin ortasında çok iyi görülen bir çeşit sütun oluştururlar. Bu değişiklikler çiçekler tarafından özellikle kendine çekilen böceklerle yapılan tozlaşmaya bağlıdır. Çiçektozu yığınları dişiorganın yüzeyi altına yerleşirler, buda çiçeğin kendi kendini döllemesini genellikle olanaksız hale getirir. Ama labellum üstüne konan böcek, bitkinin geliştirdiği yapışkan yüzeyler sayesinde, bu çiçektozu yığınlarının bitkinin başı üstünde toplanmasını sağlar. Böceğin başka bir çiçeğe konmasıyla çiçektozları dişiorganın tepecik bölümünün yüzeyine değerler ve böylece çapraz tozlaşmayı yani bitkilerin birbirini döllemesini sağlar.
Orkidelerin bir başka dikkate değer özelliği, embriyoların gelişmesidir. Yumurtacıklar, ancak tozlaşmadan sonra gelişirler. Bu durumda çiçek bozulduğundan bahçecilikte açılmış durumdaki çiçekleri uzun süre saklamak için erkekorganlar kesilerek dölleme engellenir. Döllenmeden sonra, çok az farklılaşma gösteren, çok dayanıksız olan ve uzun süre çimlenme yeteneği olmadığı kabul edilen bir embriyo gelişir. Bu yüzyılın başında Noél Bernard embriyonun, çimlenmesi için özel bir mantarla kaplanması gerektiğini ortaya koydu. Daha sonra, embriyolar, mantar olmaksızın çimlendirilebildiler. Ama bunun için mantarın besleyici etkisini kanıtlayan, şeker bakımından zenginleştirilmiş bir ortam kullanıldı. Bu buluşlar, niteliklerini korumak üzere yaşatkan üremeyle elde edilen melezlerin çoğaltılabilmesine olanak sağladı. Yeni bitki doku kültürü yöntemleri daha geniş olanakların kullanılabileceğini düşündürmektedir.
Orkidelerin yumruları çoğunlukla besin olarak kullanılır. Ama bu oranda yalnızca vanilyanın (Vanilla planifolia) bir değeri vardır; meyvesi mayalandırma yapıldıktan sonra kullanılır. Amerika kökenli olan vanilya bütün sıcak ülkelerde yetiştirilir. Tozlaşmayı sağlayan böceğin yokluğu, tozlaşmanın elle yapılmasını zorunlu hale getirir. Çünkü bitkinin olgunlaşması için döllenme zorunludur.
Orkideler yaşam şekillerine göre iki gruba ayrılırlar. Epifitik (Epiphyte) orkideler ağaç üzerlerinde süngerimsi havai kökleri vasıtasıyla havadana beslenen türlerdir. Bu türler tropik ve yarı tropik iklim bölgelerinde bulunur. Genelde evlerde yetiştirdğimiz orkide türleri bu gruba girer. Diğer grup orkideler  terrestrial orkideler olarak adlandırılan toprak altında kökleri bulunan orkide türleridir. Bu tür orkideler bir önceki sezon yumrularında depoladıkları besini kullanarak diğer sezonda yeni yumrular oluşturmak suretiyle yaşamlarını sürdürürler. Bu türler daha çok orta kuşak olarak adlandırılan geçit bölgelerinde yaşarlar. Kahramanmaraş’ta yetişen salep orkidesi aynı türün en güzel örneğidir.

Orkidenin anlamı;  "Aşkım, sen çok güzelsin, sen çok özelsin!" anlamı taşımaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder