16 Nisan 2013 Salı

Nilüfer Çiçeği (Nymplıaea alba)



Ülkemizde bataklık ve durgun sularda ve göllerde yabani olarak yetiştiği gibi havuzlarda da süs bitkisi olarak yetiştirilir. Yaprakları yuvarlak ve geniş damarlıdır. Haziran-Eyltil aylarında açan son derece çekici ve güzel çiçekleri, çanak şeklinde ve ortası tohumludur. Süs bitkisidir. Beyaz, pembe ve mavi cinsleri vardır. Türkçe İsmi: Su zambağı, Su laleni, Kalabak

İkiçenekli bitkilerin çok meyveyapraklılar grubu olan nilüfergiller ailesi su bitkisidir. Bu ailede yaprak sapları uzun, kök sapları yatay durumlu olan su bitkileri bulunur. Yaprak ayası tam kenarlı ya da taban kısmında yarılmıştır ve su üzerinde yüzer. Uçtaki tek olarak bulunan çiçekler de su üzerinde bulunur. Çiçek yapısında, dışta birkaç çanak yaprağı, en içtekileri biraz erkekorgan biçimine dönüşmüş çok sayıda taç yaprağı, esas erkekorganlar ve yumurtalıklar bulunur. Nilüfergiller bir çok cinsi kapsar. Nymphaea cinsinden nilüferler arasında, Batı Avrupa’ ya özgü tek tür olan beyaz nilüfer ya da aksu gülü (Nymphaea alba) ile mavi nilüfer, Mısırlıların Mısır lotusu (bir nilüfer çeşidi) ve doğu Hintlilerin kırmızı nilüferi bulunur. Tüm Avrupa’ da çok rastlanan sarı nilüfer (Nuphar luteum) Nuphar cinsine aittir. Hindistan nelumbosu ya da pembe lotus (Nelumbo nucifera) beyaz taçyaprakları ve anason kokusuyla en güzel çiçeklerden biridir. Bununla birlikte, boyu 30 sm’ ye ulaşan bu çiçek, ailenin en büyük bitkisi değildir. Gerçektende Victoria’ nın yapraklarının boyu 1 m’ yi aşar. Kalkık kenarları ve su üzerinde yüzebilmesi sayesinde, onlarca kilo ağırlığı batmadan kaldırabilir.
Simgesel bitkiler olan nilüferler aynı zamanda yaralı da olabilirler. Mavi nilüferin ve özellikle Mısır lotusunun kökleri nişasta bakımından zengindir ve besleyici özelliği nedeniyle Mısır’ da hala besin olarak tüketilmektedir. Yenebilen tohumları da bir çeşit darı gibi kullanılmaktadır. Kökleri nişasta bakımından zengin olamayan beyaz nilüfer ancak önemli kıtlık durumlarında işe yara. Uzun süre sinirleri yatıştırıcı olarak kullanılmış, daha sonralarıysa bir uyarıcı olarak değerlendirilmiştir. Günümüzdeyse hiçbir özel etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır.

Kullanılan Kısmı: Çiçekleri, tohumu ve kökleri.

Etkisi: Sinir sistemini düzene koymaya, uykusuzluğa, ishale, diş etlerinin kanamasına, ağız yaralarına, dişleri beyazlatmaya, öksürük ve göğsü yumuşatmaya, astım ve nefes darlığına, balgam söktürmeye, böbrek ve idrar yolları iltihaplarına ve cinsel isteği arttırmaya iyi gelir. Kalbi kuvvetlendirir. Nilüfer mikrop öldürücüdür. Çiçeğini koklamak uyku verir.

Kullanılışı: Bitkinin çiçekleri taze iken, diş etlerine krem gibi sürülür. Kurutularak ağız yarasına toz halinde sürülür. Kaynatılarak suyu içilir. Dövülerek bala karıştırılıp yenir. Kaynatılarak suyu içilir. Zehirlenmelere neden olabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır. Havuzlarda süs bitkisi olarak kullanılır. Hekimlikte ise köklerinden ve çiçeklerinden faydalanılır. Kökleri kabız edicidir. Kökleri kaynatılarak elde edilen su ile gargara yapılırsa boğaz iltihaplarına iyi gelir. Kök ve yaprakları lapa haline getirilip yaralara sürülürse iyileşmesini kolaylaştırır.

 NİLÜFER Gelecek yenileme

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder