İnanç Tarihi dersimin öğrencilerinden biriydi Tommy.
Uzun saçlı, değişik bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan öğrenci oydu.
Tanrı'ya kayıtsız şartsız inanmayı kabullenmiyordu. Mezun olurken bana imalı,
imalı;-"Günün birinde Tanrı'yı bulacağıma inanıyor musun hocam? "
dedi. -"Hayır" dedim, yavaşça. -"Yaaa" dedi. "Oysa
senin, bu derste Tanrı'yı pazarladığını sanıyordum hocam..." Kapıdan çıkıp
gitmek üzereyken arkasından bağırdım: -"Tanrı'yı bulabileceğini
düşünmüyorum. Ama o seni mutlak bulacak bir gün, eminim." Tommy, omuzunu
silkip yürüdü... Mezuniyetten sonra izini kaybetmiştim ki, acı haberi kendisi
getirdi bana... Ölümcül kansere yakalanmıştı.
Odama girdiğinde;
zayıflamış, çökmüştü... Kemoterapi, o uzun saçlarını dökmüştü... Ama gözleri
halâ pırıl pırıldı... -"Birkaç haftalık ömrüm kalmış hocam" dedi.
-"Sana bir şey sorabilir miyim?" dedim. -"Tabii" dedi,
"Ne öğrenmek istiyorsun?" -"Sadece 24 yaşında olmak ve ölmekte
olduğunu bilmek nasıl bir şey?" -"Daha kötüsü olabilirdi... 50
yaşında olmak, kafayı çekmek, kadınlarla beraber olmak ve müthiş paralar
kazanmayı, yaşamak, sanmak gibi..."Sonra niye geldiğini anlattı...
"Okulun son günü sana Tanrı'yı bulup bulamayacağımı sormuş;
"hayır" yanıtını alınca şaşırmıştım. Sonra, "ama o seni
bulur" dedin... İşte bunu çok düşündüm. Doktorlar ciğerimden parça alıp
kötü huylu olduğunu söylediklerinde; Tanrı'yı aramayı ciddiye aldım birden...
Habis ur, diğer hayati organlarıma yayılmaya başlayınca, sabahlara kadar dualar
etmeye başladım... Hiç birşey olmadı.
Bir sabah uyandığımda; ilahi bir mesaj alma yolundaki
umutsuz çabalarımdan vazgeçiverdim aniden. Ömrümün geri kalan vaktini; Tanrı,
ölümden sonra hayat falan gibi şeylerle geçirmeyecektim. Daha önemli şeyler
yapma kararı aldım. O zaman gene seni düşündüm... "En büyük mutsuzluk,
sevgisiz bir hayat sürmektir, bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine
"Seni seviyorum" diyemeden gitmektir" demiştin... Son günlerimi
bu eksiği gidermekle harcayacaktım işte... En zorundan başladım...
Babamdan..." Oğlu yanına geldiğinde; babası, gazete okuyormuş.-"Baba,
seninle konuşmam lazım" demiş Tommy. -"Peki, konuş
oğlum"-"Yani, çok önemli bir şey..." Babası, gazeteyi 10 santim
indirmiş o zaman aşağı; - "Neymiş o bakalım?"-"Baba, seni
seviyorum. Bunu bilmeni istedim." Tommy, gülümsedi, arkasını anlatırken..
Babasının elinden yere düşmüş gazete... Hayatında hiç yapmadığı iki şeyi
yapmış. Tommy'ye sarılmış ve ağlamış... Sabaha kadar konuşmuşlar. Babası,
ertesi sabah işe gitmek zorunda olduğu halde... "Annem ve kardeşimle daha
kolay oldu" diye devam etti Tommy... "Onlar da bana sarılıp
ağladılar. Yıllardır bana söylemedikleri, söyleyemedikleri şeyleri anlattılar.
Bütün bunları yapmak için bu kadar geç kalmış olmama üzüldüm sadece... Ölümün
gölgesi üzerime düşünce; kalbimi açıyordum, bana, aslında çok daha yakın olması
gereken insanlara..."
Nefes aldı Tommy..." Bir gün baktım, Tanrı, orada...
Hemen yanı başımda duruyor... Ona yalvardığım zaman, bana gelmemişti. Onun
kendi programı vardı, kendi bildiği gibi yapıyordu. Gerçek olan şu ki,
haklıydın... Ben, onu aramaktan vazgeçtiğim halde, gelip, beni bulmuştu."-
"Tommy" dedim. "Sandığından çok önemli şeyler söylüyorsun, tüm
insanlığa... Sen, Tanrı'yı bulmanın en emin yolunu anlatıyorsun. Onu, sadece
kendine ayırmak, sadece ihtiyaç duyunca aramak işe yaramaz... Ama hayatını
sevgiye açarsan o, gelir seni bulur. Bunu anlatıyorsun farkında mısın?"
Devam ettim; "Tommy, bana bir iyilik yapar mısın, bunları gelip sınıfımda
da anlatabilir misin?" Bir gün tespit ettik. Ama Tommy gelemedi o gün... Ölümle
hayatı sona ermemişti tabii... Şekil değiştirmiş, büyük bir adım atmıştı
sadece... İnanmaktan, görmeye geçmişti... Ölümünden önce son bir defa
konuşmuştuk.-"Söz verdiğim derse gelemeyeceğim, halsiz ve bitkinim
hocam" demişti..-"Anlıyorum Tommy !"-"Benim yerime onlara
sen anlatır mısın hocam, sen anlatır mısın? Herkese, bütün dünyaya, benim için
anlatır mısın?"-"Anlatırım Tommy" dedim. "Anlatırım, merak
etme!" İnsanlara; "Seni seviyorum" demek için, ölümü beklemenize
gerek yok, şimdi, hemen şimdi başlayabilirsiniz...Başlayın ki, hayatınız
güzelleşsin, zenginleşsin.. Hem, şimdi başlamazsanız, belki de hiç söyleme
şansınız olmayabilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder